16 126 809 livres à l’intérieur 175 langues
2 047 052 livres numériques à l’intérieur 101 langues
Cela ne vous convient pas ? Aucun souci à se faire ! Vous pouvez renvoyer le produit dans les 30 jours
Impossible de faire fausse route avec un bon d’achat. Le destinataire du cadeau peut choisir ce qu'il veut parmi notre sélection.
Politique de retour sous 30 jours
Osmanli Imparatorlugunun son padisahi Vahdettinin hizmetine giren ve 40 yil boyunca yaninda bulunan, sadakatiyle onun güvenini kazanan Kayserili Sükrü Bey, Padisahin 1922 yilinda Istanbuldan sürgüne gitmesi sirasinda beraberinde götürdügü bir kac kisiden biridir.Vahdettinin 1926da San Remoda vefatina kadar özel hizmetini sürdüren Kayserili Sükrü Bey, 1924 yilinda 150likler listesine dahil edilince vatanina dönemez. Degisik ülkelerde dolasir durur. Cogunlukla Samda Vahdettinin mezarinin bulundugu Sultan Selim Tekkesinde kalir.San Remoda Vahdettinin vefatindan sonra ve Samda bulundugu yillarda Sükrü Beyden yeni Türkiye Cumhuriyetinin resmi makamlari tarafindan, hanedan üyeleri ile Vahdettine yakin diger kisiler hakkinda bilgi istenir, ayni zamanda takibe alinir. Cenovada iken konsolosluk onayiyla esine vekalet verdigi halde Kayseri-Keslik Köyündeki mali mülkü Incesu Kaymakamligi tarafindan yok pahasina satilir.1938 yilinda, yurda girisi yasakli olan 150liklere af cikar, ancak Sükrü Beye pasaport verilmedigi icin yine vatanina dönemez. Aftan iki yil sonra Beyrut Konsoloslugundan tek girislik bir pasaport temin eder ve 1940 yilinda vatanina döner. Istihbarat Sükrü Beyi ülke icinde de takibe alir, attigi her adim izlenir, rapor edilir.Cumhurbaskani Ismet Inönüye mektup yazar, siyasetle ilgisi olmadigini belirtir, emeklilik ve diger maddi haklarinin iade edilmesini ister. Kendi ifadesiyle tek sucunun 40 yil boyunca ekmegini yedigi kapiya sadakat göstermek oldugunu belirtir. Yazdigi acikli ve yalvaris dolu mektup ve diger basvurularindan bir sonuc alamaz, hicbir hakki iade edilmez.Istanbulda esi vefat edince basögretmen olan oglu Haminin yanina, Kusadasinin Burgaz köyüne gider. 1942 yilinda Sükrü Bey icin son gizli resmi yazi yazilir Kayserili Sükrü Bey Kusadasinda vefat etmistir... Burgazda defnedilir.ükrü Beyin Kayseri ve Istanbulda iki aile soyu devam eder. Kayserideki oglu Sahin soyadini alir, Yesilhisar nüfus kütügüne kaydolur, yasamini Kayseri-Gesi, Incesu ve Yesilhisarda sürdürür. Istanbuldaki ailesi ise Cengelköy nüfusuna kayitlidir ve Yalkut soyadini alir. Buradaki ailenin bir kismi Istanbulda, bir kismi Kusadasinda yasar.Muzaffer SAHINin kaleme aldigi, PELIKAN Yayinlarindan cikan Saraydaki Kayserili SÜKRÜ BEY isimli eserde, Sükrü Beyin hayat hikayesi ve hatiralari anlatilmaktadir. Bu eser belgesel bir calismadir; Kayserili bir gencin köyünde, sarayda ve sürgündeki yasam öyküsü anlatilir. Sükrü Bey sürgün yillarinin tanikliklarini bizzat nakletmektedir. Kitapta Sükrü Beyin hatiralarinin yani sira Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü arsivinde bulunan ve yayin yasagi kalkan gizli dosyasindaki dokümanlara da yer verilmistir.