16 124 897 livres à l’intérieur 175 langues
2 047 051 livres numériques à l’intérieur 101 langues
Cela ne vous convient pas ? Aucun souci à se faire ! Vous pouvez renvoyer le produit dans les 30 jours
Impossible de faire fausse route avec un bon d’achat. Le destinataire du cadeau peut choisir ce qu'il veut parmi notre sélection.
Politique de retour sous 30 jours
C. G. Jungun arzusuyla Almanca külliyatini yayimlayan yayimcilari, ilk kitap olarak Psikoterapi Pratigini secerler. Kitaba yazdigi önsözde Jung, eseri su cümlelerle sunar... Yayimcilara bilhassa secimlerinden dolayi da sükran borcluyum. Onlar böylelikle ruhu tanimaya dair katkimin insan üzerindeki pratik tecrübeye dayandigi gercegini anladiklarini göstermis oluyorlar. Beni elli yildan fazla süren psikoterapi pratiginde, sonraki tüm bilgi ve cikarimlarima vardiran, diger taraftan da kanaatlerimi yine, dogrudan tecrübeyle kontrol edip düzeltmeye sevk eden, bir doktorun, ruhani istiraplari psikolojik acidan anlamaya dair ugraslaridir. Gec dönem yazilarimin arasindan mesela tarih bir inceleme secilecek olsa, hazirliksiz okuyucu elbette, kendi psikoterapi tasavvuruyla bu yazinin ne alakasi oldugunu cikarmakta zorlanacaktir. ...Psikoterapist, sadece hastasinin sahsi biyografisini degil, gelenek ve dünya görüsünün nüfuzlarinin ise karisip cok zaman belirleyici rol oynadigi, hastanin uzak yakin zihin cevresini de ögrenmelidir. Bütün bir insani ciddiyetle anlamaya calisan hicbir psikoterapist, rüya dilinin sembolleriyle hesaplasmaktan geri duramayacaktir. ...Bunu anlamak hekime, hastasini, kendini sirf sahsiyetci bir sekilde anlamanin bogucu darligindan cikarip onu, simdiye dek sosyal, ahlaki ve zihn gelisiminin ufuklarinin genislemesi ümidini kapatan benmerkezci tutulmuslugundan kurtarmasina imkan saglar. Okuyucu bu ciltteki makalelerde sadece pratikteki görüsümün temelleri ve prensiplerine dair ipuclari degil, asagi yukari tamamlanmis hemen her analizin cruxu veya en azindan the crucial experiencei anlamina gelebilecek, FREUDun dahi merkez olarak gördügü, aktarim problemi denen o fenomeni tarih acidan anlamanin bir örnegini de bulacaktir.