Satranc

Insanliga yakilmis bir agit...New Yorktan Buenos Airese giden bir yolcu gemisinde baslar Satranc. Yolcular arasinda bulunan bir milyoner, dünya satranc sampiyonu Mirko Czentovice, para karsiliginda satranc oynamayi önerir. Ikisinin oyununu izleyen Avusturyali Dr. B. oyun sirasinda kendine hakim olamayip onlarin oyuna dahil olunca, Mirko Czentovicle karsilasmasi önerilir kendisine. Gestapo tarafindan bir otel odasinda tecrit edilen, yalnizca sorgulama icin buradan cikarilan Dr. B., bir gün rastlanti sonucu gizlice eline gecirdigi bir satranc kitabindan bu oyunun bütün inceliklerini ögrenmistir. Bütün oyunlari ezberlemis, kafasinda yepyeni oyunlar kurmus, hayatini satrancla doldurmustur. Tecritte akil sagligini ancak böyle basarmissa da bu ugrasi sinir krizi gecirmesini engelleyemez Mirko Czentovicle karsilasmalari bu gerilimli öykü doruk noktasina ulasir.Stefan Zweig, Satranci Brezilyada sürgündeyken kaleme almis ve Subat 1942deki intiharindan birkac ay önce tamamlamistir. Insan ruhunun karanlik labirentlerinde dolasan bu uzun öykü, girift karakterleri ve psikolojik analizleriyle nasyonal sosyalizme ve fasizme yöneltilmis güclü bir elestiridir.